Apple Barn Orchard & Winery: Çiftlik ve Şarapçılık Geleneğinin Aile Mirası
Toprakta Köklenen Zengin Bir Geçmiş
Apple Barn Orchard & Winery'nin kökenleri 1848'e kadar uzanır. Norveçli göçmenler Jacob ve Maren Brensetre, o yıl aile çiftliğini kurmuşlardır. Oğulları Ole, daha sonra Amerikan adı olan Jacobson'u benimsemiş ve 1865'te Amerikan İç Savaşı'ndan döndükten sonra tarihi çiftlik evini inşa etmiştir. Bu çiftlik evi, altı nesil boyunca Jacobson ailesi tarafından korunmuş, ailenin topraklara olan derin bağlılığının bir kanıtıdır.
Jacobsonlar'ın inşa ettiği ilk yapılardan biri, hala günümüzde bir simge olarak ayakta duran tuğla bir buharlı ev olmuştur. Komşular, domuz kesimi için bir araya gelir, döküm kazanlar ve yavaş yanan ateşle et konservesini o meşhur meşe dumanı lezzetiyle yaparlardı. Bu eski kazanlar hala çiftlik evinin yakınındaki çiçek bahçesinde görülebilir, çiftliğin zengin mirasını hatırlatmaktadır.
Meyve Bahçesi ve Şaraphaneye Geçiş
1980'lerde, Michigan State Üniversitesi'nde bahçıvanlık okuyan Steve Jacobson, aile çiftliğine geri dönerek süt sağım ahırını ve diğer binaları canlı bir meyve bahçesine dönüştürmeye başladı. Başlangıçta sadece 40 dönüm olan meyve bahçeleri, zamanla genişletilerek 12 popüler çeşit elma ağacı olan, toplam 4.000 ağaçlık bir bahçe haline geldi.
Büyüyen meyve bahçesinin yanı sıra, Jacobsonlar bir fırın ve köy dükkanı da eklediler. Taze turta, elma suyu pişmiş çörekler ve diğer ev yapımı lezzetler, ziyaretçilere sunulmaya başlandı. 2004 yılında ise bir sonraki adım atılarak Apple Barn Winery kuruldu. Burada, usta şarapçı Steve Jacobson, çiftliğin kendi yetişen elmalarından, armutlarından, çileklerinden ve diğer meyvelerden ödüllü meyve şarapları üretiyor.
Sürdürülebilir Bir Tarım Turizmi Destinasyonu
Bugün, Apple Barn Orchard & Winery, ziyaretçilere gerçek bir çiftlik deneyimi sunuyor. Misafirler, mevsime bağlı olarak kendi çileklerini, elmalarını ve kabak-larını toplayabiliyor, tarihi buharlı evi ve aile çiftlik evini keşfedebiliyor. Köy dükkanı ve fırın, taze pişmiş ürünler, yerel bal, reçel ve diğer el yapımı ürünlerle ziyaretçileri cezbediyor.
Şaraphane, çiftliğin kendi yetiştirdiği meyve şaraplarının ücretsiz tadımlarını sunuyor. Ziyaretçiler, hafta sonları canlı müzik eşliğinde, pastoral manzarayı seyrederek şaraplarını yudumlayabiliyor.
Tüm bunların altında, Jacobson ailesinin sürdürülebilirlik ve tarımsal mirasını koruma taahhüdü yatıyor. Bahçelerdeki entegre zararlı yönetimi uygulamalarından, yerel kaynaklara ve el yapımı üretime odaklanmalarına kadar, Apple Barn Orchard & Winery, modern, aile işletmeli bir tarım turizmi destinasyonunun parlak bir örneği.